Girişimcilik, yeni bir iş fikrini hayata geçirmek ya da toplumda var olan bir soruna çözüm getirmek amacı ile yola çıkan ve bu doğrultuda birtakım riskleri üstlenen bireyleri tarif etmek için kullanılan bir kavramdır. Gelenekselliğin her alanda terkedilmeye başladığı günümüz dünyasında, geleneksel iş modellerinin de giderek gözden düşmesine paralel olarak girişimcilik ön plana çıkmaya başlamıştır. Girişimciliğin özünü fikir oluşturmaktadır. Ancak bir girişim fikrinin hayata geçirilebilmesi için gereksinim duyulan bazı faktörler bulunmaktadır. Yatırım bunların başında gelmektedir. Girişimcilerin kendi fikirlerini hayata geçirmek için gerekli olan maddi olanaklardan yoksun olduğu durumlarda, yatırıcımlar imdatlarına yetiştirmektedir. Girişimci ile yatırımcı, başarıya ulaşmak ve kâr elde etmek amacıyla fikirleri ile maddi olanaklarını birleştiren iki taraftır. Ancak hayal kırıklığına uğramamak için girişimcilerin dikkat etmeleri gereken bazı hususlar bulunmaktadır.
Yatırımcılar ile İlişkiniz
Girişimcilerin yatırımcı seçimi yaparken dikkate almaları gereken hususların başında yatırımcı ilişkileri gelmektedir. Her ne kadar Türkiye’de yatırımcıların girişimcileri seçmesi gibi bir durum yaygın olsa da; girişimcilerin de yatırımcı seçiminde söz sahibi olması gereklidir. Yatırım yapan tarafın, kendini projenin lideri ya da patronu göresinden ziyade, iş birliği temelli bir ilişki yürütmesine özen gösterilmelidir. Ayrıca seçilecek olan yatırımcının, girişim fikrinin ait olduğu alana dair bilgisinin olması ve bu alanda daha önce de başarılı işlere imza atmış olması da önemlidir. Yatırım alma kavramı, yalnızca nakdi sermaye olarak düşünülmemelidir. Bazı durumlarda yatırımcının adı, girişimci için paradan daha yüksek katkı sağlamaktadır. Bu yüzden de alanının tanınmış isimlerinden ya da markalarından yatırım alabilmek için çaba gösterilmelidir.
İlginizi Çekebilir: Girişim Fikri Olanlar İçin BİGG Programının Avantajları Nelerdir?
Şirketleşme Sürecinin Önemi
Yatırımcılar, bir girişim fikrine destek olacakları zaman genellikle kurumsal fikirlere odaklanmaktadır. Her ne kadar girişimin kurulum aşamasında şirket haline gelmek ek bir maliyet gibi görünse de yatırımcılara daha ciddi bir görünüm sunabilmek adına dikkate alınması gereken bir unsurdur. Girişimin anonim şirket haline getirilmesi, yatırımcılar tarafından daha dikkat çekici olacaktır. Bununla birlikte şirketin ortaklı yapısı düzenlenirken çok sayıda ortak edinmekten kaçınılmalıdır. Yatırımcılar açısından çok sayıda ortağın olduğu bir projeye yatırım yapmak çok da mantıklı değildir. Bu yüzden de kurucu ortak ile birlikte en fazla iki ortak olmasına özen gösterilmelidir.
Girişim Fikrinin Gizliliğinin Önemi
Girişimciler, yatırımcılar da dahil olmak üzere dış çevreye karşı gizlilik konusunda hassas olmalıdır. Aynı konuda yürütülen farklı projeler olsa bile her projenin kendine özgü bazı önemli noktaları bulunmaktadır. Bu noktaların dışa sızdırılması, projenin başkaları tarafından kopyalanmasına ya da başka sorunların ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. Bu yüzden de süreç yatırım süreci tamamlanıncaya kadar ortaklara çok detaylı bilgi verilmekten kaçınılmalıdır. Ya da bilgi vermek için gizlilik sözleşmesi imzalanmalı ve sonrasında detaylar açıklanmalıdır.
Belgeli ve İmzalı Çalışın
Bir girişimin yatırım alabilmesinin koşullarından biri de şeffaf olmasıdır. Girişimciler, yaptıkları ve yapacakları şeylere dair her şeyi belge ile kayıt altına almalıdır. Yatırım sürecinin başında yatırımcının avukatları ve muhasebecileri tarafından girişimin tüm faaliyetleri detaylı olarak incelenmektedir. Due Diligence adı verilen bu süreçte kayıt dışı ya da şüpheli durumların ortaya çıkması, yatırımdan mahrum kalmak gibi sonuçlara yol açabilmektedir. Bu yüzden de girişimci mutlaka şeffaf olmalı ve her şeyi belgeleyebilmelidir. Yatırımcının güvenini kazanmış olarak bu yola çıkmak, başarıya ulaşmanın ön koşullarından biridir. Özellikle ilk karşılaşmada dürüst ve güvenilir biz izlenim bırakmak, amaca ulaşmak açısından değerlidir.