Son yılların en sık duyulan kavramlarından biri olan yatırım elde bulunan sermayenin, gelir kazanmak amacıyla farklı işlere ya da araçlar yatırılmasını ifade etmektedir. Bu işlemi yapan sermaye sahibi ise yatırımcı olarak adlandırılmaktadır. Yatırım, sermayenin kullanım biçimine ve yapılmak istenilen işe göre farklı türlere ayrılmaktadır. Yatırımın temel mantığı, yatırılan tutarın eksilmemesi ve artmasıdır. Ancak yatırımların eksiye düştüğü yani zarara uğradığı durumlar da söz konusudur.
Yatırım Nedir?
Yatırım tanımlanırken kullanılan bir diğer kavram da beklentidir. Buna göre yatırımcılar, ellerindeki sermaye ile belirli bir beklentiyi satın almaktadır. Bu beklenti, elbette kâr elde etme beklentisidir. Ancak beklentinin oranı da yatırımcılar açısından önem arz etmektedir. Kazanç düzeyinin düşük olduğu durumlarda, yatırımcılar paralarını riske atmaktan kaçınmaktadır. Bu yüzden de maliyet/kazanç oranlamasının iyi yapılması önemlidir. Bir yatırımın başarıya ulaşabilmesi açısından iyi bir planlama süreci gereklidir. Gelişigüzel yapılan yatırımların büyük bir kısmı zarar ile sonuçlanmaktadır.
Girişim kavramı ile yatırım kavramı sıklıkla karıştırılmakta ve birbirleri yerine kullanılmaktadır. Oysa bu iki kavramı birbirinden kesin olarak ayıran çizgiler bulunmaktadır. Girişimci hem bir iş fikri olan hem de sermayesi bulunan kişidir. Kendi ortaya koyduğu fikri finanse ederek kazanç elde etme dürtüsüyle hareket etmektedir. Ancak girişimcinin sermayesinin olmadığı durumlar da söz konusudur. Bu noktada da devreye yatırımcılar girmektedir. Yatırımcı, sermaye sahibi olan kişidir. Bu sermaye ile kendi işine yatırım yapabileceği gibi, başarılı iş fikirlerini finanse edebilmektedir. Yatırım yapılacak şeyin her zaman bir iş fikri olması da zorunlu değildir. Sermaye sahibi olan yatırımcı, fiziki bir iş olmayan ancak yatırım olarak kabul edilen araçlara yönelerek de parasını değerlendirebilmektedir.
İlginizi Çekebilir: Startup Nedir? Startup Pazarlama Nasıl Yapılır?
Yatırım Çeşitleri Nelerdir?
Yatırımdan söz edilirken kullanılan çok değişik çeşitlendirmeler bulunmaktadır. Bu denli çok çeşitlenmenin olmasının temelinde, yatırım kavramının nasıl tanımlandığı yer almaktadır. Kabul gören bir tanıma göre yatırım çeşitlerini üç başlık altında incelemek mümkündür:
- Sermaye Yatırımı: Yatırım çeşitleri arasında halen daha en önemli yere sahip olan sermaye yatırımları, fiziki işlere yapılan yatırımları ifade etmektedir. Bir üretim tesisi kurarak fiziki üretim yapmak, var olan bir iş yerini devralmak, üretim ya da satış odaklı bir iş fikrine finansman sağlamak gibi yöntemler sermaye yatırımı olarak kabul edilmektedir. Bu yatırım türü ülke ekonomisine katkı sağlama, istihdam olanakları yaratma ve toplumsal değer yaratma gibi avantajlara sahiptir.
- Mali Yatırım: Mali yatırımlar, fiziki olarak üretim ya da satış yapmayan yatırımlardır. Mali yatırım araçları, bu türün temel noktasını oluşturmaktadır. Borsada işlem gören hisse senetleri, vadeli mevduatlar, altın ya da döviz yatırımları, repo ve tahvil alımları ve yatırım fonları mali yatırımlar çerçevesinde yer almaktadır. Mali yatırımlar, sermaye yatırımlarına göre daha büyük kazanç olanakları sunsa da istihdama katkı sunmaması ve topluma katkı sağlamaması yönleriyle dezavantajlıdır.
- Net Yatırım: Net yatırım kavramı hem devlet hem de şirketler tarafından kullanılan bir kavramdır. İşletmenin bir yıl içerisinde elde etmiş olduğu net kârdan tüm gider ve amortisman kalemleri düşüldükten sonra, kalan para ile yatırım yapılması anlamına gelmektedir. Bu işletmelere kendi iç kaynakları ile düzenli büyüme imkânı tanıyan bir yöntem olduğu için değerlidir.
İlginizi Çekebilir: İnovatif Girişimcilik Nedir?
Yatırım Nasıl Yapılır?
Yatırım yapmak kolay, doğru yatırım yapmak ise son derece zordur. Yatırımlarda zarara uğramamak ve sermaye kaybı yaşamamak adına dikkat edilmesi gereken bir dizi husus bulunmaktadır. Bu hususların başında yatırımın maddi açıdan güçlü olunan dönemlerde, gerçek varlık ile yapılması gelmektedir. Elde yeteri kadar öz kaynak olmadan, borçlanarak ya da kredi kullanarak yapılan yatırımlar büyük risk taşımaktadır. Özellikle faiz oranlarının yüksek olduğu kriz dönemlerinde bu yöntemden tamamıyla kaçınmak gereklidir. En güçlü yatırım, tamamen öz kaynaklar kullanılarak yapılan ve borçlanma yaratmayan yatırımdır. İkinci önemli bir husus da yatırımın süresidir. Yatırımcılar paralarını bir işe ya da bir araca yatırırken, ne kadar süre ile bekleyeceklerini belirlemelidir. Hem mali yatırımlarda hem de sermaye yatırımlarında en kazançlı yöntem, uzun vadeli planlar yapmaktır. Zira kısa vadeli planlarda başarı oranı çoğu zaman düşüktür. Son olarak da risklerin iyi planlanmasından söz etmek mümkündür. Yapılacak yatırımdan doğabilecek zararların neler olduğu belirlemeli, bu riskler kabul edilerek işe başlanmalıdır.