Girişimcilik ile Startup Arasındaki Temel Farklar!


Startup
 ve girişimcilik kavramları son dönemlerde özellikle gençler tarafıdnan yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Her ikisinin de farklı kavramlar olmasına karşın, zaman zaman birbirlerinin yerine kullanılmaları gibi bir yanlışa düşüldüğü görülmektedir. Ancak iki kavram arasında gözle görülebilir düzeyde bazı farklar bulunmaktadır. Startup girişimciliğe kıyasla daha yeni ve yenilikçi bir olgu olarak tanımlanmaktadır. Her iki kavram da dijital çağın yarattığı olanaklar içerisinde şekillenmiş ve geleneksel iş pratiklerine aykırı bir biçimde filizlenmiştir. Özellikle Z kuşağı olarak adlandırılan genç kuşağın, geleneksel 9-5 çalışma temposunu reddetmesi ve finansal özgürlükleri başta olmak üzere özgürlüklerini güvence altına almak istemeleri, bu pratiklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ancak aralarındaki farklar birinin iyi, diğerinin de kötü olarak nitelendirilmesi gibi bir hataya düşürmemelidir.

Hareket Noktalarının ve Problemlerinin Farklılığı

Girişimcilik ile startup arasındaki en temel farklardan biri, problemlere bakış açılarıdır. Girişimcilik, halihazırda var olan bir alana yönelmeyi ve o alanda farklılaşma yaratacak bazı adımlar atmayı ifade etmektedir. Kozmetik sektöründe, o güne kadar denenmemiş ya da daha kesin etkiler yaratan yeni ürünlerin üretilerek piyasaya sürülmesi, girişimcilik açısından örnek teşkil etmektedir. Buna karşın startup projeleri, o güne kadar olmayan yeni bir şeyi ortaya koyma hedefinden yola çıkmaktadır. Toplumsal bir ihtiyacın karşılanması adına, o güne dek denenmemiş bir yöntem ya da ürün geliştirerek sunmak bu kavramın kökenlerini meydana getirmektedir. Anlık mesajlaşma ihtiyacının karşılanması amacıyla geliştirilen WhatsApp uygulamasının, kısa süre içerisinde o güne dek kullanılan SMS’lerin yerini almış olması startupların daha iyi anlaşılabilmesi adına iyi bir örnektir.

İlginizi Çekebilir: Startup Başlatmak İçin Atmanız Gereken 6 Ana Adım!

Risk Analizi Olanakları

Her iki kavram arasındaki temel farklardan bir diğeri de riskleri algılama biçimleridir. Girişimcilik kavramı, daha önce kısmen denenmiş ve hakkında az da olsa bilgi bulunan bir alanda faaliyet gösterdiğinden dolayı, girişimcinin karşısına çıkabilecek risklere dair tahmin ve analizlerde bulunabilmesi mümkündür. Riskler hakkında bilgi sahibi olmak, proje yönetim süreci boyunca daha birtakım tedbirlerin alınmasına ve girişimin başarısızlığa uğramasının engellenmesine de kapı aralamaktadır. Buna karşın startup projelerinde hiç bilinmeyen yeni bir alana giriş yapıldığından dolayı, ne tür risklerle karşılaşılabileceği yeteri kadar kestirilememektedir.

Risklerin tam olarak belirlenememesi nedeni ile startuplar daha riskli iş fikirleri arasında yer almaktadır. Ancak başarıya ulaşmaları durumunda startup projelerinin sağlamış olduğu kazanç, girişimcilerin elde ettikleri kazanca kıyasla oldukça yüksektir. Buradan yola çıkılarak denilebilir ki; daha riskli olan yöntem aynı zamanda daha büyük kazanç vaat ederken, daha az risk barındıran yöntem görece daha az kazanç sunmaktadır. Ancak yine de bu durumun her zaman geçerli olmasını gerektirecek kesin bir olgu da söz konusu değildir.

Hedef Pazar Farklılığı

Startup ve girişimcilik kavramları hedef pazar kavramı etrafında da birbirlerinden ayrılmaktadır. Startup projelerinde hedef pazar olarak genellikle herhangi bir sınırlama yapılmamaktadır. Bu durumun temelinde, startup projelerinin daha çok dijital alanlarda ortaya çıkması ve dijital için de herhangi bir sınırlandırmanın mümkün olmaması gelmektedir. Buna karşın girişimcilik, daha sınırlı bir çevrede ortaya çıkmaktadır. Elbette girişimcilerin de belirli bir zaman dilimi neticesinde farklı ülkelere hatta tüm dünyaya yayılması söz konusudur. Ancak bu oldukça yavaş ve yüksek maliyetlidir. Startup olarak geliştirilen bir uygulamayı, dünyanın farklı yerlerinde kullanmak isteyen insanların internet ve akıllı bir cihazdan başka herhangi bir gereksinimleri yoktur. Oysa sahip olduğu marka için bir başka şube açmak isteyen girişimcileri hem zorlu bürokratik süreçler hem de yüksek maliyetler beklemektedir.

İlginizi Çekebilir: Startup Oluştururken Odaklanmanız Gerekenler!

Yeniliğe Ayak Uydurma

Yeniliğe ayak uydurma bakımından da startup projeler girişimlere kıyasla avantajlıdır. Büyük ölçüde dijital olmalarından dolayı, bu tür projelerin güncellenebilmeleri ya da yapılan hatalardan kısa süre içerisinde geri dönülebilmesi olanak dahilindedir. Girişimcilik ise daha çok geleneksel fiziki uygulamalara dayanmaktadır. Bu da hantal bir yapıya sahip olmasına ve değişimlere anında uyum sağlayamamasına yol açmaktadır. Yeniliğe uyum sağlama konusunda yaşanan bu gerilik, projenin başarı süresinin uzamasına da kapı aralamaktadır. Bir startup projesinin 1 milyar dolarlık değere ulaşması için gerekli olan zaman, çoğu zaman bir girişimin aynı değere ulaşması için gerekli olan zamandan daha kısadır.

İlginizi Çekebilecek Diğer Makaleler

Bu makaleyi sosyal medya hesaplarınızda paylaşın